Alzheimer tedavisi kesin olarak mümkün olmayan bir rahatsızlıktır. Ancak birtakım davranışsal uygulamalara ek olarak ilaç ve semptomatik tedavi ile Alzheimer’dan kaynaklanan sorunların giderilmesi ya da azaltılması mümkündür. Buna göre davranışsal bulgularda meydana gelen sorunlar azaltılabilir. Alzheimer tedavi süreci, kesin olarak teşhis konulmasından sonra başlayacaktır. Tedavi süreci, ilgili hastalığın düzeyine ve hastanın yaşına göre değişiklik gösterebilir. Alzheimer’ın meydana getirdiği bazı semptomları azaltmak amacıyla ilaç tedavisi ve bazı uygulamalar da mümkündür. Uygulamalar, genel olarak bireyin ev içerisinde destek almadan yaşayabilecekleri uygun ortamı hazırlamak noktasında gerçekleştirilir. Buna göre, etrafta hatırlatıcı ve bunu tetikleyecek bazı eşyalar bulunması vb. unsurlar yer almaktadır.

Alzheimer tedavisi kapsamında bilişsel stimülasyon tedavisi gibi psikolojik tedavi yöntemleri de mevcuttur. Bu yöntem, hafıza açısından oldukça yararlı olmakla beraber aynı zamanda problem çözme yeteneğine ve konuşma becerilerine katkıda bulunur. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanmış ilaçlar da orta dönemde bulunan Alzheimer hastalıklarında ya da şiddetli Alzheimer rahatsızlıklarında kullanılabilmektedir. Bu ilaçlar, doktor kontrolüyle birlikte verilir ve Alzheimer’ın neden olduğu semptomları giderme amacı güder. Bu ilaçlar, Alzheimer’ın altında yatan sebebi ortadan kaldırmasa da ortaya çıkardığı semptomları azaltmak ve gidermek anlamında yardımcı olabilmektedir. Ayrıca hastalığın seyrini değiştirecek ve kişinin yaşam kalitesini artıracak yeni tedavi yöntemleri de araştırılmaktadır.

 

 

Alzheimer Testi Nedir?

 

Alzheimer rahatsızlığında kişiler ilk başta basit unutkanlıklar yaşarlar. İleri dönemlerde ise kendilerini ve aile fertlerini tanıyamayacak duruma gelirler. Daha da ileri seviyelerde ise temel gereksinimlerin karşılanamaması söz konusudur. Bu nedenle özel bakıma ihtiyaç duyulabilir. Alzheimer testi ise belirti gösteren bireyin tanı ve teşhisinde etkileyici role sahiptir. Alzheimer hastalığını gösteren birtakım belirtiler bulunuyor. Bu belirtileri taşıyan kişilerin zaman geçmeden nöroloji polikliniğine gitmesi gerekmektedir. Tedavi süreci ise hastanın yaşı başta olmak üzere, hastalığın seviyesi ve hastalık geçmişine göre değişiklik gösterecektir. Belirli bir aşamadan sonra alzheimer olan hasta için bir huzurevi ihtiyacı doğacaktır.

Alzheimer hastalığının bilinen bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak doktorlar, bazı uygulamalar sonucunda bu teşhisi koyarak tedavi sürecine başlayabilmektedir. Tedavi sürecinde genel olarak semptomları hafifletici birtakım önlemler alınmaktadır. Alzheimer hastalığından şüpheleniyorsanız mutlaka düzenli olarak Alzheimer testi yaptırmanız gerekmektedir. Bu testler genel olarak doktor ile yüz yüze gerçekleştiriliyor. Test içeriklerinde temel anlamda kısa sorular yahut 3 – 4 dakika süren oyunlar yer alıyor. Yapılan bu testin sonuçları, hastalığın teşhisi ve devamında tedavisi için doktorlar açısından önemli unsurlar içerebilmektedir.

 

Alzheimer Risk Faktörleri Nelerdir?

 

Alzheimer, hafıza kaybının yaşandığı ve sıklıkla görülen demans türlerinden biri olarak nörolojik bir hastalıktır. Yakın hafıza kaybı, başlangıç düzeyinde temel belirtileri oluşturmaktadır. Ev adresi, tarih, kişi ya da nesne isimleri, telefon numaralarını hatırlayamama gibi durumlar söz konusudur. Hafıza kaybının giderek ilerleyeceği düşünüldüğünde Alzheimer hastalığının yaşam kalitesini düşürücü etkisi bulunmaktadır. Alzheimer tedavisi mümkün olmayan bir rahatsızlık olarak tanımlanır ancak günümüzde tedaviye yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Hastalık, basit düzeydeki hafıza kayıpları ile başlasa da ilerleyen dönemlerde günlük aktivitelerin dâhi yapılamaması söz konusu olmaktadır. Alzheimer, bunamanın en yaygın türü olarak karşımıza çıkar. İlerleyen bir hastalık olduğundan dolayı belirtiler genel olarak ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar. Ancak daha genç yaşlarda da görülme olasılığı mevcut örnekleriyle birlikte bulunmaktadır. Hafıza bozukluklarının ilk etapta yakın geçmişe ait olduğu gözlemlenir. İlk olarak tarihler, insan ya da nesne isimleri, bilinen mekânlar unutulabilir. İlgili sorunlara kişilik bozukluklarına ek olarak birtakım psikolojik problemler de eklenebilir.

Hastalar genel anlamda yakın geçmiş hakkında hafıza kaybı yaşasa da eskiden yaşamış olduğu olayları daha iyi hatırlayabilir. Alzheimer hastalığının erken fark edilerek kontrol altına alınması önemlidir. Bu, tedavi süreci açısından da oldukça olumlu bir gelişmedir. Davranış problemleri ya da hafıza sorunları baş gösterir göstermez mutlaka hekime danışmanız gerekiyor. Doktorunuz Alzheimer testi ve devamında gerekli tetkikler sonrasında bir sonuca varacaktır. Eğer Alzheimer teşhisi alınırsa tedavi süreci de bununla beraber başlayacaktır. Tedavi kesin olarak yoktur ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, birtakım önlemlerle birlikte mümkündür. Alzheimer için risk faktörleri ise şu şekilde sıralanabilir;

  • İlerleyen yaş, Alzheimer için en önemli risk faktörünü oluşturmaktadır. Yaşlanmanın olağan bir parçası olmasa da Alzheimer üzerinde yaşın ciddi etkileri bulunur.
  • Genç yaşlarda bir akrabası ya da birinci dereceden yakını hastalığa yakalanmışsa, Alzheimer geçirme olasılığı biraz daha fazla olacaktır.
  • Alzheimer ve genetik arasındaki ilişki tam olarak açıklanamamıştır. Ancak etkili olduğu bilinmektedir.
  • Down sendromu bulunan kişilerde Alzheimer hastalığına yakalanma riski oldukça yüksektir. Bunun nedeni 21.kromozomda yer alan beta-amiloid oluşumuna yol açan proteinin normalden fazla olarak üç kopya şeklinde yer almasıdır. Belirtiler, Down sendromu bulunan kişilerde normal popülasyona göre 10 – 20 yıl erken ortaya çıkma eğilimi gösterir.
  • MCI (Hafif Bilişsel Bozukluk) olan kişilerde önemli derecede demans geçirme riski bulunur. Birincil MCI eksikliği olması durumunda Alzheimer hastalığına bağlı olarak demansın ilerleme olasılığı çok daha yüksektir.
  • Araştırmalar, düzenli uyku uyumayan kişilerde Alzheimer riskinin arttığını göstermiştir.
  • Tedavi edilmemiş depresyon, Alzheimer rahatsızlığı için risk teşkil eder.
  • Kafa travmasına bağlı olarak Alzheimer tetiklenebilir. Hasta hikâyesinde böyle bir durumun olup olmadığı doktor tarafından incelenecektir.
  • Sigara dumanına maruz kalmak ve aynı şekilde sigara içmek de Alzheimer rahatsızlığı için risk teşkil ediyor.
  • Obezite, yüksek tansiyon, egzersiz eksikliğine bağlı hareketsiz yaşam, şeker hastalığı, yüksek kolesterol vb. gibi kalp hastalığıyla ilişkili olan risk faktörlerinin Alzheimer riskini de artıracağı araştırmalar sonucunda gösterilmiştir.

Alzheimer tedavisi mümkün olmasa da bu risk faktörleri ile değerlendirildiğinde birtakım uygulamalar ve ilaç tedavisi ile semptomların azaltılabilmesi mümkündür. Depresyon ve uykusuzluğun bir araya gelmesi durumunda da Alzheimer riski artış göstermektedir. Yapılan araştırmalarda da uykusuzluk ve depresyonun bir arada yaşandığı toplumlarda Alzheimer oranının yüksek olduğu kanıtlanmıştır. Günlük düzenli olarak 8 saat uyuyan bireylerde bunun görülme olasılığı daha azdır. Öte yandan cinsiyetler arasında da Alzheimer görülme sıklığı değişiklik göstermektedir. Yapılan araştırmalara göre Alzheimer rahatsızlığının kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.

 

 

Alzheimer Test Sonuçlarında Görülebilecek Belirtiler

 

Alzheimer hastalığı için en temel belirti unutkanlıktır. Unutkanlık; özellikle ilk aşamadan itibaren görülebilecek en yaygın belirtidir. Hastalığın, hafıza ile ilgili bölümleri etkilediği bilinmektedir. Alzheimer hastalığına sahip olan kişiler son yaşamış oldukları olayları unutabilirler. Bu gibi belirtiler durumunda Alzheimer testi için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Hastalık ilerledikçe hafıza kaybı semptomları ilerleyerek değişime uğrar.

Alzheimer hastalığına bağlı olarak gerçekleşen semptomlar kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. En yaygın belirtiler ise şu şekildedir;

  • Hafıza kaybı,
  • Muhakeme yeteneğinin yavaş yavaş kaybolması,
  • Nesneleri alakasız yerlere koymak (örneğin kumandanın buzdolabına konması gibi),
  • İşleri sıraya koymak gibi konularda bilinç bulanıklığı ve bu işlevlerde bozulma,
  • Saldırganlık, depresyon, gerginlik, stres gibi kişiliği etkileyen değişimler,
  • Kişi, zaman ve olay kavramlarında karışıklık yer alması,
  • Unutularak tekrarlanan sorular,
  • Bilinen ve sıradanlaşmış işleri yaparken gecikmeler ve beraberinde sıkıntı yaşamak,
  • Bilindik çevrede sürekli kaybolmak ve bu çevreyi tanıyamamak,
  • Uyumakta zorluk,
  • Halüsinasyon görmek ve sanrı yaşamak.