Nöroloji, sinir sistemi fizyolojisine ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklarla ilgilenen tıbbi bir bilim dalıdır. Sinir sistemi üç bölümden oluşmaktadır;
- Beyin
- Omurilik (Spinal Kord)
- Periferik Sinir Sistemi
Bu üç bölümden herhangi birisinde ortaya çıkan ve cerrahi müdahale gerektirmeyen hastalıklar, ilgili bölüm kapsamında değerlendirilmektedir. Nöroloji bölümünün erişkin ve çocuk olmak üzere iki ayrı dalı mevcuttur. İlgili hastalıkların tanı ve teşhisiyle beraber tedavi aşamalarının belirlenmesi, bu branşlara göre değerlendirilmektedir. Buna göre ilgili bölüm çerçevesinde birçok hastalık dikkate alınmaktadır. Buna göre beyin, beyin sapı, periferik sinir sistemi, kas hastalıkları, omurilik rahatsızlıkları gibi birçok bölgenin tedavi kapsamına alınması bu bölüm sayesinde gerçekleşir. Geçmiş dönemlerde ruhsal hastalıkların tedavi ve tanı aşaması da nöroloji kapsamında değerlendirilmekteydi. Ancak ilgili bölüm ile psikiyatri bölümü 20.yy itibariyle yakın ilişkili olarak hareket etmektedir. Gelişen teknolojiyle birlikte görüntüleme teknikleri de çeşitlenmiştir. Buna göre;
- Bilgisayarlı Tomografi (BT)
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI)
- PET vb.
çekimler mevcut hale gelmiştir.
Nöroloji Hangi Hastalıklara Bakar?
Nöroloji hastalıkları yukarıda belirttiğimiz bölgeleri ilgilendiren rahatsızlıklardan ibarettir. Belirtilerin doğru bir şekilde sınıflandırılması ve beraberinde doğru bir bölüme gitmek açısından bölüm seçimini uygun yapmanız gerekmektedir. Buna göre nörolojik hastalıklar aşağıdaki gibi belirtilebilir;
- Beyin Damar Hastalıkları: Beyin kanamaları ve beyin damarlarının tıkanması da bu kapsamda değerlendirilebilir. Halk arasında felç olarak adlandırılan inme, beyin damarlarından herhangi birinin tıkanması ve beraberinde beynin o bölgesinin beslenememesi sonucunda meydana gelir. Bu noktada çeşitli tablolar şeklinde tezahür edebilmektedir. Tıkanan damarın ilgili olduğu bölgede hücre ölümü gerçekleşmektedir. Bu da vücudun bir bölümünde kuvvet kaybı, baş dönmesi, görme bozuklukları, konuşma kaybı, şuur kaybı görülmesine neden olabilir. İlgili uzmanlar, MR ya da BT tetkikleriyle birlikte tıkanan damarın ve ilgilendirdiği bölgenin tespitini yapar. Tedavi de buna göre düzenlenir. Damar tıkanıklığı haricinde gerçekleşebilecek bazı problemler de bulunmaktadır. Tansiyona bağlı beyin kanamaları, bu kapsamda değerlendirilebilir. Toplardamarların tıkanmasına bağlı olarak gerçekleşen venöz hemorajiler de beyin – damar hastalıkları kapsamına alınabilir. Cerrahi anlamda boşaltmanın gereksiz olduğu beyin kanaması durumlarında da ilgili bölüm değerlendirilebilir. Şuur kaybının gelişmesi durumunda ya da solunum – kardiyak destek gerektiren durumlar yoğun bakım ünitesinde tedavi edilir. Yoğun bakım gerektirmeyen hastaların ise klinikte tedavisi mümkündür.
- Epilepsi: Halk arasında sara krizi ya da nöbet geçirmek olarak da adlandırılan epilepsi hastalığı, nöroloji birimi tarafından takip edilir. En sık rastlanan nöbet tipi ise kollarda ve beraberinde bacaklarda istem dışı gerçekleşen hareketler, ağızdan köpük gelmesi, şuur kaybı, idrar kaçırma ve beraberinde gelişen jeneralize tonik özelliklere sahip klonik nöbetlerdir. EEG, epilepsi teşhisinde ve takip – tedavisinde öncelikli bir şekilde kullanılan tetkik yöntemidir. Epilepsi genel olarak çocukluk yaşlarında başlar ancak nadiren de olsa erişkin yaşlarda ortaya çıkması mümkündür. Bu tip durumlarda mutlaka nöroloji uzmanı bir hekime başvurmak gerekmektedir. MRI ve EEG ile öncelikli tetkikler gerçekleştirilir. Epilepsi tedavisi ilgili uzmanlar tarafından antiepileptik ilaçlar yardımıyla sağlanır.
- Baş Ağrısı: Toplumumuz içerisinde yaygın bir şekilde görülen rahatsızlıklardan birisi de baş ağrısıdır. Gerilim tipi baş ağrısı ve migren, en yaygın görülen baş ağrısı çeşitleridir. İlgili ağrının kaynağını bulmak, tanı ve tedavi programlarının uygulanması, tamamen nöroloji bölümüne aittir. Anamnez ve beraberinde BT, MR gibi görüntüleme yöntemleriyle hastalığın tedavisi düzenlenmektedir.
- Bunama (Demans): Genç yaşta görülen unutkanlık şikâyetlerinin birçoğu depresyon kaynaklıdır. Ancak insan ömrünün uzamasıyla birlikte demans görülme oranı da gittikçe artıyor. Alzheimer, en yaygın görülen ileri yaş demans çeşitlerinden birisidir. Şikâyetler unutkanlık ile başlar ve düşünce bozuklukları, bilişsel aktivitelerde azalma, günlük aktiviteleri yapma noktasında zorluk yaşama, içe kapanma gibi şikâyetlerle devam eder. Alzheimer hastalığının dışında beyin damarlarında meydana gelen yapısal bozukluklar nedeniyle de bunama görülebilir. Bu hastalıkların takibi ve tedavisi, ilgili bölümün uzman doktorları tarafından yapılır.
- Hareket Bozuklukları: Hareket bozukluklarından en bilineni Parkinson hastalığıdır. Ayrıca distoni, huzursuz bacak sendromu, diskineziler, esansiyel tremor vb. gibi rahatsızlıkları da bünyesinde barındırır. İstemsiz hareketler, ellerde titreme, yüz bölgesinde ifade kaybı, yürüme bozuklukları şeklinde karakterize edilen Parkinson rahatsızlığı, ilgili bölüm tarafından incelenir ve takibi yapılır. Bunun haricinde ellerde titreme, bacaklarda ortaya çıkan istemsiz hareketler, başta sarkaç gibi sallantı ve dönme gibi şikâyetlerde de nöroloji birimlerine başvurulabilir.
- Uyku Bozuklukları: Uyku bozuklukları, stres kaynaklarının artmasıyla birlikte günümüzdeki en sık yaşanan sorunlardan birisidir. Horlama, uyku apnesi gibi durumlar da geceleri uykunuzun kalite seviyesini bozabilir. Böylece yetersiz uyku alımı ve sürekli olarak yorgunluk hissi meydana gelecektir. Uyku testi, bu gibi durumlarda başvurulabilecek etkin yollardan birisidir. Uyku EEG’si de bu birimlerde uygulanabilmektedir. Uykuya dalmakta zorluk yaşıyorsanız, horlama ya da uyku apnesi gibi sorunlarınız varsa, aşırı uyuduğunuzu düşünüyorsanız ilgili birimden randevu almayı ihmâl etmeyiniz.
Yukarıdaki hastalıklara ek olarak demiyelinizan hastalıklar ve kas hastalıkları da nöroloji kapsamında değerlendirilmektedir. Bu hastalıklardan herhangi birisinin belirtilerini taşımanız durumunda mutlaka bu bölüme başvurarak bir uzmandan destek alınız.
Nörolojik Hastalıklar İçin Tanı Nasıl Konur?
Nöroloji hastalıkları açısından tanı koyarken birçok unsurdan faydalanılmaktadır. İlgili bölüme bağlı hekimler sinir sisteminin tüm bölümlerini ilgilendiren ve kas – sinir hastalıklarını ilgilendiren hastalıkların teşhisi, takibi ve tedavisi ile ilgilenirler. Bu hastalıkların tanısının konulması aşamasında görüntüleme yöntemleri ve sinir iletilerini ölçen tetkiklere başvurulmaktadır. Buna göre şu uygulamalar ile tanı koyulabilecektir;
- Polisomnografi (Uyku Testi): Uyku bozukluklarının tanısı için kullanılır. Bu test evde ya da hastanede uygulanabilmektedir.
- EEG: Çocuklar ve erişkinler için ayrı şekillerde yapılabilir. Aynı zamanda uyku hâlinde ya da uyanıkken yapılmasına göre de değişik uygulamalar söz konusudur. Epilepsi vb. rahatsızlıkların tanı ve teşhisinde kullanılmaktadır.
- EMG: Sinir ile sinir ve sinir ile kas arasındaki iletişim ve bağlantılar elektriksel iletim sayesinde gerçekleşiyor. EMG testi, bu bağlantılardaki bozuklukları ölçmeyi sağlayan elektrofizyolojik bir testtir. Nöroloji bölümü uzman hekimleri tarafından yapılmaktadır. ALS gibi motor nöron rahatsızlıkları, tuzak nöropatiler, sinir hasarına yol açan bel ve boyun fıtıkları, yüz felci gibi hastalıkların tanı ve tedavisinin yapılmasında uygulanmaktadır. EMG, oldukça kompleks yapıda bir testtir ve bu testi uygulayabilmek için kapsamlı ve uzun süreli eğitimlerden geçmek gerekmektedir.
- Uyarılmış Potansiyeller: SSEP (Somatosensoriyel Uyarılmış Potansiyel), VEP (Vizüel Uyarılmış Potansiyel) ve BERA (İşitsel Uyarılmış Potansiyel) gibi bazı rahatsızlıkların tanısında kullanılan testler, belli bölgelerden verilecek elektrik akımına sinir sisteminin vereceği yanıtı ölçer. Test bu şekilde gerçekleştirilir.
Nörolojik Hastalıklara Karşı Neler Yapmak Gerekir?
Nöroloji hastalıkları birçok kişide çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir. Bu hastalıklara karşı doktor kontrolünde önlem alınabilir ve ek olarak tedavi programı uygulanabilir. Bununla birlikte hastalıkların belirti göstermesiyle birlikte doktora gidilmesi çok önemlidir. Erken teşhis, birçok hastalık bakımından hayat kurtarıcı olabildiği gibi nöroloji bölümünü ilgilendiren hastalıklarda da hayati öneme sahiptir. Devamında düzenli bir şekilde doktorunuza giderek ve reçete ettiği ilaçları kullanarak tedavi programına dâhil olmanız gerekmektedir. Tedavi sürecinde de doktorunuzun haricinde hiçbir uygulama yapmamanız gerekmektedir.